Boşanmanın Ferisi Niteliğindeki Nafaka ve Tazminatlar Ne Zaman İcra Edilebilir Hale Gelir?

Anasayfa » Aile & Boşanma Hukuku » Boşanmanın Ferisi Niteliğindeki Nafaka ve Tazminatlar Ne Zaman İcra Edilebilir Hale Gelir?
boşanma

Boşanmanın Ferisi Niteliğindeki Nafaka ve Tazminatlar Ne Zaman İcra Edilebilir Hale Gelir?

HMK m.367/2 de belirtildiği üzere “Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.”

Dolayısıyla, kural olarak boşanma ilamıyla birlikte hükmedilen tazminat ve nafakalar, boşanma kararının feri niteliğinde olmaları nedeniyle boşanma ilamı kesinleşmeden icra edilemez.

Ancak bazı durumlarda taraflar boşanma kararı yönünden hükmü istinaf veya temyiz etmeyip sadece diğer yönlerden (kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar ) kanun yoluna başvurabilirler. Bu durumda boşanma kararına karşı kanun yoluna başvuruldu ise hükmün tamamı bakımından kesinleşme ve hükmün icrası ertelenecektir. Ancak hükmün boşanma kararı yönünden kesinleşmesi halinde, kararda belirtilen boşanmanın ferisi niteliğindeki alacaklar için ayrıca kesinleşme aranmaksızın icra takibi yapılabilir.

Buna ilişkin Yargıtay kararını aşağıda paylaşıyoruz.

“Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde dayanak ilamın boşanma davasına ilişkin olduğunu, ilamın boşanma yönünden kesinleştiğini ancak tazminat ve nafaka yönünden borçlunun temyizi nedeniyle kesinleşmediğini ve kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini istemiş, mahkemece, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamların kesinleşmeden infaz edilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.

HUMK’nin 443/4. (HMK’nin 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının “eklentisi” olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez.

Somut olayda; icra takibinin dayanağı olan ilam, boşanma ilamının fer’isi olan maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin olup, boşanma hükmü tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine 02.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

Boşanma hükmünün 02.06.2015 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle, feri kalemler yönünden 19.06.2015 tarihinde yapılan takipte bir usulsüzlük bulunmamaktadır.

O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),” 12. Hukuk Dairesi         2018/4469 E.  ,  2018/10618 K.

Bizimle İletişime
Geçin

İletişim