Elektrik Tüketim Vergisinin (ETV) Belediye Tarafından Takip Ve Tahsili

Anasayfa » Enerji Hukuku » Elektrik Tüketim Vergisinin (ETV) Belediye Tarafından Takip Ve Tahsili

ELEKTRİK TÜKETİM VERGİSİNİN BELEDİYELERCE TAKİP VE TAHSİLİ

BELEDİYE GELİRLERİ

Cumhuriyet tarihi boyunca belediye gelirlerine ilişkin çeşitli yasalar çıkmıştır. Günümüzde ise belediye gelirlerinin kanuni dayanakları olarak 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun, 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Çevre ve Temizlik Vergisinin içinde düzenlendiği 3194 sayılı kanun sıralanabilir.

Belediye Kanununa göre belediye gelirleri;

  1. Kanunlarla gösterilen belediye vergi, resim, harç ve katılma payları,
  2. Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay,
  3. Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler,
  4. Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler,
  5. Belediye meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler,
  6. Faiz ve ceza gelirleri,
  7. Bağışlar,
  8. Her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler ile
  9. Diğer gelirlerden oluşmaktadır.

Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi (ETV)ye ilişkin değerlendirmelere geçmeden önce, Belediye gelir kaynaklarına bakıldığında bunların farklı yapıda oldukları görülmekte olup, bu kaynakları öz gelirler, transfer ve borçlanma olarak sınıflandırmak mümkündür.

Türkiye’de belediye öz gelirleri vergi gelirleri, harç gelirleri, harcamalara katılma payı, teşebbüs ve mülkiyet gelirleri, özel kişi ve kuruluşlardan alınan bağış ve yardımlar, gayrimenkul ve menkul değerlerden elde edilen sermaye gelirleri, faiz gelirleri, para cezaları, alacaklardan tahsilatlar ve diğer çeşitli gelirlerden oluşmaktadır. Bunların arasında özellikle vergilerin belediye gelirleri arasında büyük orana sahip olması beklenir. Aşağıda yer verilen Tablo 6’da belediye öz gelir türlerinin öz gelir toplamı içindeki dağılımına yer verilmiştir.[1]

Tablodan görüleceği üzere, Belediye öz gelirleri içinde%26 lık oranla Teşebbüs ve Mülkiyet gelirleri birinci sırayı alırken, ikinci sırada %24 lük bir oranla Vergi gelirleri yer almaktadır.

Öte yandan belediye bütçelerinde gelirler, genel olarak “Vergi Gelirleri”, “Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri”, “Alınan Bağış ve Yardımlar”, “Diğer Gelirler”, “Sermaye Gelirleri” başlıkları altında sınıflandırılırlar.  Konumuza ışık tutması örnek bir belediyenin bütçe gerçekleşmelerini yansıtarak konuyu somutlaştırmakta yarar görüyoruz.  01.01.2020-31.12.2020 tarihlerini kapsayan dönem de  X… Belediyesi “Bütçe Kesin Gelir Hesabı” aşağıdaki gibidir.

Tabloya ilk bakıldığında, göze çarpan husus yaklaşık 110 milyonluk gelir tahsilatı içindeki 33 milyonluk tutarla tahsil edilen vergi gelirlerinin toplam gelirlerin ancak %30’una tekabül etmesidir. Bir diğer husus da, tahakkuk eden 59 milyon liralık verginin ancak 33 milyon lirasının yani %56,49’unun tahsil edilebilmiş olmasıdır.

 

BELEDİYELERCE TAHSİL EDİLEN VERGİ GELİRLERİNİN YASAL DAYANAĞI

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Birinci Kısmında belediye vergilerinin neler olduğu açıklanmış olup bu vergiler şunlardır:

  • İlan ve reklam vergisi (md.11-16)
  • Eğlence vergisi (md. 17-22 )
  • Çeşitli Vergiler (md. )
  • Haberleşme Vergisi (md. 29-33)
  • Elektrik ve havagazı tüketim vergisi (md. 34-39)
  • Yangın ve sigorta vergisi (md. 40-44)
  • Çevre ve temizlik vergisi (Mükerrer md. 44 )

Konumuz ETV’lere ilişkin olduğundan diğer vergi türlerinden sarfı nazar edilerek konu ETV üzerinden ele alınacaktır.

ELEKTRİK TÜKETİM VERGİSİNİN YASAL DAYANAĞI

Vergilemede kanunilik ilkesi temel bir ilkedir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 1. maddesinde bu kanununun belediyelere ait vergilere de uygulanacağı belirtilmiştir. Söz konusu Kanununun 8. Maddesinde vergi mükellefi ve vergi sorumlusunun tanımı yapılmış olup, vergi mükellefinin vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişi olduğu, vergi sorumlusunun ise verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı sorumlu olan kişi olduğu belirtilmiştir.

Belediye Gelirleri Kanunu’nun 35. maddesinin birinci fıkrasında, elektrik tüketenlerin elektrik tüketim vergisini ödemekle yükümlü oldukları aynı maddenin ikinci fıkrasında Elektrik Piyasa Kanununa göre elektrik enerjisini tedarik eden kuruluşlar satış bedeli ile birlikte bu verginin tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu durumda elektrik tüketim vergisinin mükellefinin elektrik tüketenler vergi sorumlusunun ise elektrik enerjisini tedarik edenlerdir.

Belediye Gelirleri Kanununun 38. maddesine göre a bendindeki durumlar için satış bedeli üzerinden  %1 b bendindeki durumlar için satış bedeli üzerinden %5 oranında elektrik tüketim vergisi hesaplanmaktadır. Tüketiciler tüketilen enerji miktarı dikkate alınarak belirlenen satış bedeli üzerinden yukarıda bahsi geçen oranlarda elektrik tüketim vergisini elektrik enerjisini tedarik edenlere ödemek, tedarikçiler ise tahsil ettikleri vergiyi belediyeye yatırmak zorundadırlar.  Yani bu durumda elektrik tedarik şirketleri verginin tüketiciden belediyeye aktarılmasında köprü görevi görmektedirler.

ELEKTRİK TÜKETİM VERGİSİNDE MATRAH VE ORANLAR

ETV Matrahı

Verginin matrahından kastedilen, verginin üzerinden hesaplandığı değer veya miktardır. 2464 sayılı Kanun’un md. 37’ye göre verginin matrahı; elektriğin iletimi, dağıtımı ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedelleri hariç olmak üzere, elektrik enerjisi satış bedelinin satış bedelidir. Matraha vergi, fon ve paylar dâhil edilmez. Buna göre ETV’nin matrahının değer üzerinden belirlendiği anlaşılmaktadır[2].

Matrahta “elektrik enerjisi” satış bedelinden söz edilmiş olduğundan, “elektrik kapasitesi” satışlarında ETV söz konusu değildir. Buradaki satış bedelinin belirlenmesinde esas alınan elektrik enerjisinden maksat ise aktif enerjidir. Reaktif enerji, iletim ve dağıtım faaliyetlerinin bir uzantısı olarak görülmektedir[3]. İletim ve dağıtım faaliyetlerine ilişkin bedeller matrah haricinde tutulduğundan reaktif enerji bedelleri ETV’nin matrahına dâhil edilmez. Bu durumda, Kanuna göre ETV’nin matrahının, esas itibarıyla “aktif elektrik enerjisi bedeli”nden oluştuğu söylenebilir[4]. Aktif elektrik enerjisi bedeli genellikle, tüketicinin kullanımına sunulan elektrik enerjisinin edinilmesi (üretimi veya üçüncü kişilerden satın alınması) maliyetleri ile buna ilave edilen kâr marjından oluşmaktadır.

Mesken olarak kullanılan; müstakil binalar, apartmanlar ve apartman içindeki bağımsız bölümler, konut kooperatifleri ve konut siteleri vb. alanları kapsayan ‘tek terimli tek zamanlı alçak gerilim mesken tarifesi’ üzerinden fiyatın oluşumunu gösteren tablo aşağıdadır.

Mesken Aboneleri Elektrik Tarifesi (1 Ocak 2022)

Tüketim Miktarı   1 kWh 240 kWh
Elektrik Ücreti (a) 0,794622 TL 190,71 TL
Dağıtım Bedeli (b) 0,329483 TL 79,08 TL
ETV * (a,%5) (c) 0,039731 TL 9,54 TL
KDV Matrahı (a+b+c) (d) 1,163836 TL 279,32 TL
KDV (d,%8) (e) 0,093107 TL 22,35 TL
Elektrik Fiyatı (d+e)   1,256943 TL 301,67 TL

Meskenler İçin Kademeli Elektrik Tarifesi

Asgari elektrik tüketiminin günlük ortalama 8 kWh (30 günlük 240 kWh) üzeri elektrik tüketimi yapıldığı dönemlerde, ilk 240 kWh enerji kullanımı için 1,26 TL, kalan miktar için ise %50 zamlı olarak 1,89 TL birim fiyattan hesaplama yapılmaktadır. Buna göre aylık 300 kWh elektrik tüketilen bir konut için (1,26*240) + (1,89*60) =415 TL fatura ödenir. Yukarıdaki tablodan çıkarılacak bir başka sonuç,  TEDAŞ tarifeleri üzerinden faturalandırılan bir mesken abonesinin ödediği fatura bedelinin yüzde 63’ünün elektrik bedeli, kalan kısmının ise diğer ücretler için ödendiği anlaşılmaktadır.

BELEDİYE BÜTÇELERİNDE ETV’LERİN DURUMU

Tedarikçi şirketlere kullanıcılar tarafından ödenen  ETV’lerin gerçek alacaklısı durumunda bulunan yaklaşık 170 bin civarında nüfusa sahip bir  X belediyesinin “2020 yılı “Bütçe Gelir Kesin Hesabına” göre, bu dönemde toplam 140 milyon-TL’lik belediye gelir tahakkukları içindeki vergi tahakkuk miktarı 46,5 milyon-TL’dir. Bu vergi tahakkuklarının dönem içinde ancak yaklaşık %70’i tahsil edilebilmiştir. Başka belediyelerde genel vergi tahsilat oranın % 65’lere dahi düştüğü görülebilmektedir.

Söz konusu X belediyesinin “2020 yılı Denetim Komisyon Raporu”nda 2020 yılında 12 aylık dönemde toplam 4,6 milyon-TL ETV tahsilatı yapıldığı tespit edilmiş olup, söz konusu ETV geliri, yaklaşık 120 milyon-TL’lik belediye toplam gelirlerinin yaklaşık % 4’üne tekabül etmektedir. Ülkemizde en yoğun tüketim harcamalarından biri olan elektrik üzerinden elektrik tedarik şirketlerince vergi sorumlusu sıfatıyla yurttaşlarımızın ödediği her bir faturada sanayi grubu (%1) dışındaki başta konutlar ve ticarethaneler olmak üzere, tüm tüketici gruplarından %5 oranında tahsil edilen vergilerin payının bu denli az olması şaşırtıcıdır.

2020 Yılı Ocak ayı rakamları ile 4 kişilik bir ailenin tükettiği aylık 230 kwh’lık asgari elektrik tüketiminin faturaya yansıyan bedeli 180-TL olarak hesaplanmıştır[5]. Bu tüketim miktarını aşan mesken abonelerinde aşan tüketim miktarı için daha yüksek bir bedel üzerinden hesaplama yapılmaktadır.

Söz konusu X ilçesinin 2020 yılı kullanım rakamları yaklaşık şöyledir:

İlçe toplam tüketim    :  350 milyon KWH’dir.

Yaklaşık 1,5 milyonluk nüfusa sahip il genelindeki toplam 4,3 milyar kWh’lık elektrik tüketiminin yaklaşık % 8’inin X ilçesinde tüketildiği anlaşılmaktadır. Yıllık tüketim rakamlar abone türüne göre şöyledir:

 

ABONE GRUBU KWH (Yaklaşık) ETV ORAN
Sanayi 2 milyar % 1
Mesken 1 milyar %5
Ticarethane 0,9 milyar %5
Diğer 0,4 milyar %5
TOPLAM 4,3 Milyar  

 

Buna göre il genelinde %5’lik ETV oranına tabi kullanıcı gruplarının tükettiği 2,3 milyar kWh elektrik ile %1’lik ETV oranına tabi sanayi grubu abonelerce tüketilen 2 milyar kWh’lik elektrik satışı üzerinden ödenmesi gereken yaklaşık ETV tutarının hesaplanması mümkündür. Tedarikçi şirketlerce vergi sorumlusu olarak tahsil edilen ETV tutarlarının alacaklı amme idaresi olan belediyelere tam ve doğru bir şekilde aktarıldığını takip etme sorumluluğu da belediye mali hizmet birimleri ile yöneticilerin sorumluluğundadır. Ancak bunun için enerjinin fiyatlandırılması konusuna vakıf enerji uzmanları kadar, mali analiz ve vergi tekniğini bilen vergi uzmanları ve vergi hukukçularına da ihtiyaç duyulacağı açıktır.

 

Vergiler, belediye hizmetlerini karşılamada önemli bir paya sahip olup artan sanayileşme ve son dönemde enerji fiyatlarında yaşanan yükselme elektrik tüketim vergisinin önemini artırmaktadır. Burada belediyeler açısından önemli olan söz konusu verginin belediyeye aktarılmasında verginin tahsil ve takibinde gerekli hukuki önlemler alınarak verginin en yüksek şekilde belediyeye intikalini sağlamaktır.

Enerji Hukuku, Elektrik Tüketim Vergisi’nin (ETV) Belediyelerce Takip ve Tahsili konularında profesyonel destek almak için İzmir başta olmak üzere Türkiye genelinde faaliyet gösteren Aykut Hukuk & Danışmanlık ile iletişime geçebilirsiniz.

Aykut Hukuk | Danışmanlık

2022©

EK: ELEKTRİK TÜKETİM BEYANNAMESİ ÖRNEĞİ:

BeyannameOrnegi

 

 

[1]Şahin İpek, E. A. (2018). Türkiye’de belediye gelirlerinin değerlendirilmesi. Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Aralık 2018, 20(2), 1-19,