LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ KAMU BORÇLARINDAN SORUMLULUĞU
Limited Şirketler, kişi şirketlerine özgü bazı özellikler de içeren sermaye şirketlerindendir. Limited Şirketler, borçlarından tüm malvarlıklarıyla sorumludurlar. Limited Şirketin ortaklarının sorumluluğu ise taahhüt ettikleri sermaye payı ile sınırlı olmak üzere sadece şirkete karşıdır. Ayrıca TTK m. 573. maddesi gereğince de ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Ancak bu kuralın bazı istisnaları olup bunlardan biri de Amme Alacaklarının Tahsili Usülü Hakkında ki kanunda düzenlenen kamu alacaklarının tahsiline ilişkin hükümlerdir.
LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ SINIRLI SORUMLULUĞUNUN İSTİSNALARINDAN BİRİ AATUHK M. 35 DİR.
Amme Alacaklarının Tahsil usulü Hakkında Kanun’un değişik 35. maddesi, 4369 sayılı Kanun limited şirket ortaklarının yalnızca şirkete karşı olan sorumluluklarına önemli bir istisna getirmektedir. Maddeye göre; “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tâbi tutulurlar.
KAMU (AMME) ALACAKLARI NELERDİR?
Zira “kamu alacağı” kavramı; Kanun’un 1. ve 2. maddelerinde oldukça geniş şeklide sayılan alacakları ifade eder . Buna göre; devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i alacaklar kamu alacağıdır.
Limited şirket ortaklarının sorumluluğuna gidilebilmesinin şartları şunlardır ;
1-) Şirket borcunun kamu borcu olması gerekmektedir.
2-Kamu borcunun şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olması veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmış olması gerekmektedir.
Tahsil edilemeyen kamu alacağı; kamu borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin kamu alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen kamu alacaklarını ifade eder (AATUHK m. 3).
Tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağı; kamu borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin kamu alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflâs kararı verilen kamu borçlusundan aranılan kamu alacağının iflâs masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip işlemlerinin herhangi bir aşamasında kamu borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan kamu alacaklarını ifade eder (AATUHK m. 3).
Bu şartların gerçekleşmesi halinde şirket ortakları kamu borçlarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacaktır.[1] Limited şirket ortaklarının, şirketin kamu borçlarından doğan sorumluluğu, ikinci derece sorumluluktur. Yani bu borçlardan dolayı önce şirkete karşı takip yapılmalı bu takibin sonuçsuz kalması halinde ortakların sorumluluğuna gidilmelidir. Kamu borcundan her ortak, kendi payı oranında sorumludur. Kamu alacağını ödeyen ortak, ödediği tutarın kendi payı haricindeki kısmı için diğer ortaklara rücu edebilir.
LİMİTED ŞİRKETİN MÜDÜRLERİNİN KAMU BORÇLARINDAN SORUMLULUĞU
Limited şirketlerin, tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borçlarından müdürler de şahsen sorumludur. Limited şirketin müdürlerinin sorumluluğu da ikinci derece sorumluluktur. Limited şirkete ait vergi ve buna bağlı borçların müdürlerin malvarlığından alınabilmesi için, vergi borcunun limited şirketin malvarlığından kısmen veya tamamen karşılanamamış olması ve bunun müdürlerin vergi ile ilgili ödevlerini yerine getirmemiş olmasından kaynaklanmış olması gerekir. Danıştay’ın 20.06.2019 tarih ve 30807 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 11.12.2018 T., 2013/1 E. ve 2018/1 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda; limited şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcunun, şirket ortaklarından tahsili için, öncelikle kanuni temsilcilerin takibinin gerekmediğine hükmedilmiştir. Bu karar ile müdürler ve ortaklar, şirketin kamu borçlarından dolayı “ikinci derecede ve birinci sırada sorumlu” olarak aynı anda takip edilebilir.