Delil Nedir?
Delil bir ispat vasıtasıdır. İspat, ise “taraflarca iddia edilen talebin dayandığı hukuk kuralının koşul vakıalarının somut olarak, iddia edildiği gibi gerçekleştiği konusunda hâkimde kanaat uyandırmak üzere yapılan inandırma faaliyetidir”
Medeni usul hukukunda deliller, kesin deliller ve takdiri deliller olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Hukukumuzda kesin deliller, ikrar [6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) m. 188], senet (HMK m. 199 vd.), yemin (HMK m. 225 vd.) ve kesin hüküm (HMK m. 303) olmak üzere dört tanedir. Takdiri deliller ise tanık (HMK m. 240 vd.), bilirkişi (HMK m. 266 vd.), keşif (HMK m. 288 vd.) ve kanunda düzenlenmemiş diğer deliller (HMK m. 192) olarak sayılmaktadır.
Delil Sözleşmesi Nedir?
Türk hukuk sisteminde, belirli bir miktar ve değerin üzerinde olan işlemlerin kural olarak senetle (veya kesin delillerle) ispat edilmesi gerekir. Hukuki fiiller ve belli miktarın altında kalan hukuki işlemler bakımından ise delil serbestisi sistemi geçerli olup, taraflar söz konusu fiil ve işlemleri her türlü delil ise ispatlayabilirler. Taraflar bazı durumlarda, ispat edilecek vakıaların hangi deliller ile ispat edileceğine ilişkin olarak anlaşma yoluna gidebilirler. Belirli bir hukuki işlem veya vakıanın hangi deliller ile ispat edilebileceğine yönelik olarak taraflar arasında yapılan bu tür anlaşmalara delil sözleşmesi adı verilir.
HMK Kapsamında Delil Sözleşmesi
HMK m. 193 uyarınca delil sözleşmesi yazılı olarak yapılabilir. Delil sözleşmesi ayrı bir sözleşme olarak yapılabileceği gibi, bir sözleşmeye, sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların belli bir delil ile ispat edilebileceğine ilişkin madde olarak da eklenebilir.
Türk hukukunda, tarafların aralarında çıkabilecek bir uyuşmazlıkta ilgili vakıaların hangi delillerle ispat edilebileceğine ilişkin olarak sözleşme yapabilmelerine imkân tanınır. Delil sözleşmesi ile taraflar, ispat edilecek vakıaların hangi deliller ile ispat edilebileceğini kararlaştırırlar. Taraflar delil sözleşmesi akdetmek konusunda serbest olmakla birlikte, delil sözleşmesi yapma özgürlüğünün de denetlenmesi gerekir. Bu kapsamda, HMK m. 193/2 uyarınca, taraflardan birinin ispat hakkını kullanmasını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmelerinin geçersiz olup, delil sözleşmelerinin geçerliliği mahkemece niteliği uygun düştüğü ölçüde genel işlem şartları, haksız şartlar ve dürüstlük kuralı ilkesi çerçevesinde denetlenir.