EŞİN TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANDIRILMASI (EŞİMİN MAL KAÇIRMASINI NASIL ÖNLERİM?)

Anasayfa » Aile & Boşanma Hukuku » EŞİN TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANDIRILMASI (EŞİMİN MAL KAÇIRMASINI NASIL ÖNLERİM?)

EŞİN TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANDIRILMASI (EŞİMİN MAL KAÇIRMASINI NASIL ÖNLERİM?)

Uygulamada eşlerin en çok sorduğu sorulardan biri de eşimin benden mal kaçırmasını nasıl önlerim veya eşim çok aşırı harcama yapıyor bunun önüne nasıl geçerim gibi sorulardır. Bu soruların cevabı TMK 199. Maddesinde düzenlenmiş olup bu yazımızda bu soruların cevabını vermeye çalışacağız.

Madde 199 – Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re”sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir. Şeklindedir.

Kanun koyucu evlilik birliğinin korunması amacıyla aile için önemli tasarrufların gerekli şartlar halinde diğer eşin rızasına bağlanacağını düzenlemiştir. TMK 199. Maddede getirilen bu düzenleme daha genel nitelikte bir düzenleme olup örneğin aile konutu ile ilgili kanunda ayrı bir düzenleme bulunmaktadır.

Kural olarak eşler malvarlıkları üzerlerinde serbestçe tasarruf edebilirler. Yeni Türk Medeni Kanunu’nun 193.maddesine göre, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri, diğer eş ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlemi yapabilir.

Madde 223 – Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz.

TMK 199. Maddesi bu maddelere getirilmiş istisna bir kuraldır. Ancak bu maddenin uygulanabilmesi için bazı şartlar gerekmektedir.

  1. Ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektiren bir durumun varlığı olmalıdır. Örneğin eşlerden biri ailenin ekonomik varlığını tehlikeye sokacak şekilde hesapsız, gelişi güzel ve gereksiz harcamalar yapıyor, gereksiz krediler çekerek bu paraları kumarda kaybediyor olabilir.
  2. Veya evlilik birliği devam ederken evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesinden kaçınıyor olmalıdır. Örneğin eşlerin arasının bozuk olduğu dönemde ileride açılacak boşanma davasında çıkması muhtemel tazminatları ödemekten kaçınmak için mallarını elinden çıkarmak isteyebilir veya evlilik içinde evin ihtiyaçlarını karşılamaktan kaçınıyor olabilir.

Burada belirtmek isteriz ki TMK 199. Maddesi gerçekleşmiş bir tasarruf için uygulanamaz. Ancak gerçekleşme tehlikesi olan tasarruflar için uygulanacaktır. Örnek vermek gerekirse eşlerden biri diğer eşten mal kaçırmak için kendi üzerine kayıtlı arsayı üçüncü bir kişiye satmışsa bu durumda genel hükümlere göre (muvazaa vs.) dava açılacaktır. Ancak henüz arsa satılmamış böyle bir satışın yapılacağı duyumu alınmışsa işte bu durumda TMK 199. Maddesi gereğince Aile Mahkemesinden eşin bu arsa üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istenebilecektir.

Bu şartların varlığı halinde diğer eş Aile Mahkemesinde açacağı bir davayla diğer eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını isteyebilecektir. Ancak bu sınırlandırma tüm malvarlığı için değil belirli bir malvarlığı için yapılabilir.

Hakim bu talep üzerine tehlikenin varlığına kanaat getirirse gerekli önlemleri alır. Örneğin, motorlu taşıtın üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması için Trafik Sicil Müdürlüğüne, banka hesabındaki paranın eşin rızası dışında kullanılmaması için ilgili Banka Müdürlüğüne yazı yazacaktır.

Kanun maddesinde de belirtildiği gibi taşınmazla ilgili bir karar verilmiş ise bu durumda tapuya şerh verilmesine karar verecektir.

 

 

Bizimle İletişime
Geçin

İletişim