HAKEM KARARLARININ YOKLUK VE HÜKÜMSÜZLÜK HALLERİ
A. GENEL OLARAK
Tahkim yargılaması sonunda verilen hakem kararları her zaman hukuka uygun olmamaktadır. Bu kararların da bazı durumlarda kesin hükümsüz olması hatta yok hükmünde olması mümkündür. Bu sebeple tahkim yargılamasının sonunda verilen hakem kararının, devlet mahkemeleri tarafından denetlenmesinin sağlanması amacıyla bu kararlara karşı HMK m.439’da iptal davası hakkı tanınmıştır.
B. TAHKİME ELVERİŞLİLİK ŞARTININ SAĞLANMAMASI VE KAMU DÜZENİNE AYKIRILIK
HMK kapsamındaki hakem kararları, verildikleri anda icra edilebilir hale gelmektedir. Bu sebeple mahkemeler, iptal davası açılmaması halinde, hakem kararı üzerinde herhangi bir denetim mekanizmasına sahip olamayacaklardır. Mahkemelerin aksine, tarafların ellerinde hakem kararlarının iptali davası açabilmek suretiyle denetim açısından bir imkan bulunmaktadır. Ancak bu imkanın; hakem kararına karşı iptal davası açılamadığı durumlarda nasıl telafi edilebileceği konusu önem arz etmektedir. Zira SÜRAL’ın belirttiği üzere devlet mahkemesi tarafından incelenmemiş ve hemen icra edilebilen bir hakem kararının tahkime elverişlilik şartını sağlamaması durumunda veya bu hakem kararının kamu düzenine aykırı olması durumunda ne olacağı konusunda doktrinde görüş birliği bulunmamaktadır.
Bu sorunun çözümü için doktrinde farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bir görüş bu hallerde verilen hakem kararının yok hükmünde olacağını belirtmektedir. Yok hükmünde olan kararlarınise hiçbir etki doğurmayacakları gibi, yok hükmünde olan kararın ortaya konması için tespit davası da açılamaz. Zira tespit davası açmak için hukuki yarar şartı sağlanmamaktadır. Bu noktadan hareketle de, aynı uyuşmazlığın yeniden dava edilebileceği ve böylece kamu düzenine aykırı hakem kararının işlenemez hale getirilebileceği savunulmaktadır.
Diğer bir görüş ise HMK Madde 302/4 hükmünün hakem kararları için de kıyasen uygulanması gerektiğini ifade etmiştir. Ancak mahkeme burada sadece sürenin geçtiğini veya kararın onandığını dikkate almaktadır ve herhangi bir içerik incelemesi yapamamaktadır. Ayrıca da mahkeme örneğin kamu düzenine aykırılık görse bile artık kesinleşme şerhini vermeme gibi bir yetkisi olmayacaktır.
C. HAKEM KARARLARININ İPTALİ SEBEPLERİ
Tahkim yargılamasının sonunda verilen hakem kararının, devlet mahkemeleri tarafından denetlenmesinin sağlanması amacıyla bu kararlara karşı HMK m.439’da iptal davası hakkı tanınmıştır.
HMK Madde 439″da iptal sebepleri sayılmıştır.
(1) Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yerindeki mahkemede açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür.
(2) a) Tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olduğu,
b) Hakem veya hakem kurulunun seçiminde, sözleşmede belirlenen veya bu Kısımda öngörülen usule uyulmadığı,
c) Kararın, tahkim süresi içinde verilmediği,
ç) Hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar verdiği,
d) Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aştığı,
e) Tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması hâlinde, bu Kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu,
f) Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği,
g) Hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı,
ğ) Kararın kamu düzenine aykırı olduğu, tespit edilirse,
hakem kararları iptal edilebilir.
Bu sebeplerin varlığı halinde hukukun genel ilkeleri ve Türk hukukundaki hükümsüzlük sebepleri dikkate alındığında HMK”daki iptal sebepleri ile benzerlik gösterdiği görülmektedir. Aslında iptal sebeplerinden birinin varlığı halinde hakem kararının hükümsüz olduğundan söz edilebilirse de tarafların bu yönde bir başvurusu olmadan hükümsüzlüğün resen dikkate alınmayacağı da belirtilmektedir.
Hakem seçiminde usulsüzlük olması, hakemlerin yetkileri hakkında yanlış karar vermesi veya yetkilerini aşması ya da istemin tamamı hakkında karar vermemesi, tahkim usulüne aykırılık, taraflara eşit davranılmaması ve kararın kamu düzenine aykırı olması hallerinde taraflar yeniden tahkim yoluna başvurabilir.
Ancak, uyuşmazlığın tahkime elverişli olmaması, taraflardan birinin ehliyetsiz olması veya başka bir nedenle tahkim anlaşmasının geçersiz olması ve hakem kararının tahkim süresi içinde verilmemesi hallerinde tarafların yeniden tahkime başvurmaları mümkün olmaz; yetkili mahkemeye başvurmaları gerekir. Bu hallerde verilmiş olan hakem kararları yok hükmündedir.