Trafik Kazalarında Bedensel Zararlar Nedeniyle Tazminat Davaları

Anasayfa » Genel » Trafik Kazalarında Bedensel Zararlar Nedeniyle Tazminat Davaları

TRAFİK KAZALARINDA BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT DAVALARI

Bedensel zarar, haksız bir eylemin, vücut bütünlüğüne verdiği zarardır.  Hukuka aykırı bir eylemle, bir kimseye bedensel olarak zarar veren kişi bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Bedensel zarar, trafik kazası, iş kazası, yanlış tedavi veya yaralama gibi eylem ve olaylar sonucunda ortaya çıkabilir. Biz bu makalede özellikle Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararların tazmin edilmesinden bahsedeceğiz.

 Ölümlü veya yaralamalı trafik kazası nedeniyle tazminat davası, uygulamada en çok karşılaşılan tazminat davası türüdür. 

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3.maddesinde trafik kazası ‘’Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir ve ya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve maddi zararla sonuçlanmış olay’’ olarak tanımlanmıştır.

Trafik kazası nedeniyle hem malvarlığı hem de vücut bütünlüğü zarar görebilir. Trafik kazası nedeniyle zarara uğrayanlar veya yakınları da maddi ve manevi tazminat davası açabilirler.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. Maddesine göre bedensel zarar özellikle şunlardır.

1.Tedavi Giderleri

2.Kazanç kaybı

3.Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar

4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.

Bedensel Zarar Türlerini Aşağıdaki gibi sınıflandırabiliriz.

1.Geçici İş Göremezlik

Kaza geçiren kişinin, kalıcı bir sakatlığı olup olmayacağının veya eksilen ve yitirilen bir organ varsa bunun yetkili sağlık kurullarınca ne oranda olduğunun belirlenmesinden önceki tedavi ve iyileşme sürecine geçici tam iş göremezlik durumu denilmektedir.

Geçici iş göremezlik zararı, çalışan kişiler yönünden elde ettikleri kazançlar üzerinden, çalışmayan kişiler, ev kadınları, emekliler, yaşlılar, çocuklar yönünden ise asgari ücretlerin geçim indirimsiz net tutarları üzerinden hesaplanacaktır.

Bazı durumlarda sigorta şirketleri geçici iş göremezlik halinin tedavi giderleri kapsamında olduğundan bu zararlardan kendilerinin değil Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olacağını ileri sürseler de;  Yargıtay yerleşmiş kararlarında ‘’geçici iş göremezlik zararlarının’’ tedavi gideri olmadığını, ‘’bedensel zararlar’’ kapsamında bir zarar olduğunu ve bu tür zararların sigorta şirketleri tarafından ödenmesi gerektiğini kabul etmektedir. (4. Hukuk Dairesi 2021/4334 E. 2021/5347 K.)

2.Sürekli İşgöremezlik

Sürekli işgöremezlik, organ eksilmesi veya organ zayıflaması sonucu beden gücünün belli bir oranda azalması veya büsbütün yitirilmesi durumudur. Bu duruma Yargıtay kararlarında ‘’güç kaybı’’ denmektedir.

Çalışan kişiler yönünden, kişilerin kazançlarında bir azalma olmasa bile, aynı kazancı elde ederken yaşıtlarına ve aynı işi yapanlara göre daha fazla güç harcayacak olması nedeniyle güç kaybı tazminatı istenebilecektir.

Trafik kazalarında yaralanan ve beden gücü kaybına uğrayan ev hanımlarıda kendi ev işlerini yaparken sakatlık oranında daha fazla güç harcayacaklarından onların da güç kaybı tazminatı isteme hakları vardır.

Yine küçük yaşta sakatlanan çocuklar yönünden de Yargıtay çocukların ‘’güç kaybı tazminatını’’ onsekiz yaşından itibaren değil olay tarihinden itibaren hesaplanacağını kabul etmektedir.

3.Yaşam Boyu Bakım Giderleri

Haksız eylem sonucu ağır yaralanan kişi, artık yaşamını tek başına sürdüremeyecekse, yani yaşaması için başkasının sürekli yardımına ihtiyaç duyacaksa bu kişiye güç kaybı tazminatı dışında birde ‘’yaşam boyu bakım giderleri’’ ödenecektir. 

Yaşam boyu bakımın hangi durumlarda söz konusu olacağı ilgili yönetmeliklerde düzenlenmiş olup örnek verecek olursak; ileri derecede felç durumu, iki gözde de yüzde yüz tam görme kaybı, iki elin kaybı, her iki bacağın alttan en az 1/3 nün kaybı ve yok hükmünde olması vs.

Yargıtay kararlarında yaşam boyu bakım giderleri ,tedavi giderleri kapsamındadır.2918 sayılı KTK’nın 98. Maddesine göre Sosyal Güvenlik Kurumu’ nun tedavi giderlerinden sorumluluğu hastane masraflarıyla sınırlı olup bunun dışındaki tedavi giderleri sigorta şirketleri ve diğer sorumlular tarafından ödenecektir.

4.Ekonomik Geleceğin Sarsılmasından Doğan Kayıplar

Öğretide, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zarar ‘’ekonomik geleceği sarsılmasaydı kişinin elde edebileceği kazanç ile kazadan sonraki durumuyla gelecekte elde edebileceği kazanç arasındaki fark’’ olarak tanımlanmaktadır. Yargıtay uygulamalarında bu zarar daha çok güç kaybı tazminatı içinde hesaplanmaktadır.

5.Tedavi Giderleri

Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarına göre, masraflar kavramının içine zarar görenin beden bütünlüğünü eski haline getirmeye, yani iyileşmeyi sağlamaya veya hastalık ya da sakatlığın artmasını önlemeye yönelik harcamak durumunda olduğu ve ilerde harcaması olası bütün masraflar girer.

Tedavi giderleri her türlü delil ile ispatlanabilir.

Manevi Tazminat

Manevi tazminat, kişinin haksız fiil nedeniyle yaşadığı fiziksel acı, psikolojik sarsıntı ve manevi sıkıntıların karşılığında ödenen tazminat türüdür. Bedensel zarara uğrayan kişilere, kalıcı ve geçici işgöremezlik durumuna, sakatlık durumuna, beden gücü kaybının ağır veya hafif olmasına göre uygun miktarda manevi tazminata hükmedilir.

Yaralanmanın yarattığı acının boyutları, Uzuv kaybı ve sakatlanma söz konusu ise bu durumun kişide ömür boyu yaratacağı fiziksel ve psikolojik acı,yüzde veya vücudun açıkta kalan bölümlerinde sabit bir iz kalması nedeniyle yaşanacak manevi sarsıntı gibi durumlar göz önüne alınarak manevi tazminat miktarı belirlenir.

6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesinin ikinci fıkrasına göre ağır cismani zarar hallerinde kişinin yakınlarına da manevi tazminat ödenebilir.

Bedensel Zararlardan Doğan Tazminat Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Trafik kazalarında sorumlular, genel olarak işleten, sürücü ve sigorta şirketidir. Zarar görenler, ortaklaşa ve zincirleme sorumluluk kurallarına dayanarak, aynı davada bunların hepsine karşı dava açabilecekleri gibi, yalnız birine karşı da dava açabilirler. Açılan davada davalılar arasında Sigorta Şirketi varsa dava Ticaret Mahkemesinde, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.

Yolcu taşıma halinde meydana gelen kazalar için yolcu taşıma işi ‘’ticari iş’’ niteliğinde olduğundan görevli mahkeme Ticaret Mahkemeleridir.

Trafik iş kazalarında görevli mahkeme İş Mahkemesi olacaktır.

Aynı davada, bir kısım davalılar yönünden genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevliyken bir kısım davalılar yönünden ise özel mahkemeler görevli ise bu durumda davanın özel olan mahkemede açılması gerekir.

Örneğin; trafik kazası aynı zamanda trafik iş kazası niteliğindeyse yani işveren ile birlikte üçüncü kişiler ortaklaşa sorumlu isler görevli mahkeme İş Mahkemesi olacaktır.

Ölüm veya bedensel zararlar nedeniyle açılacak tazminat davalarında zarar görenin dava açarken üç tane seçimlik hakkı vardır.

  1. a) Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi (HMK.m.16)
  2. b) Davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesi (HMK.m.6)
  3. c) Sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemesi ( 2918 sayılı KTK. m. 110/2)

Davacı bedensel zarardan doğan tazminat davasını bu seçimlik haklarından birini kullanarak açabilecektir.

TRAFİK KAZALARINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNATLARDA TAHKİM YOLU

Trafik kazalarından kaynaklı sigorta uyuşmazlıklarında, adli yargı yerlerinde tazminat davası açılabileceği gibi isteğe bağlı bir yol olan sigortacılıkta Tahkim  Komisyonuna da başvurulabilir.

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi hükmüne göre trafik kazaları sonucu oluşan tazminat uyuşmazlıklarda komisyona başvurulmasının ön koşulları şunlardır:

1.Trafik kazası sonucu zarar gören tarafından öncelikle tazminat istemiyle ilgili olarak gerekli tüm belgelerle birlikte sigorta şirketine baş

Bizimle İletişime
Geçin

İletişim